

Ben buruk ve depressif bir kabullenmeyle "e, peki burda zaman nasıl geçecek?" diye düşünmeye başladım. Baaari burada olduğum zamanı değerlendireyim, kış boyunca aldığım kiloları vereyim, spor yaparak geçireyim zamanımı... Hadi Yahya, shape-up!
Gerçekten de askerliğimi spor yaparak, ve tabii, bir eğitim çavuşu olarak görevlerimin gereklerini yerine getirerek geçirdim. Askerlik sonunda 57 kiloydum, karnımda 3 sağ ve 3 sol olmak üzere 6 dilim baklava vardı. Pek tabii ki bunların yanında, bir uzun atlama çalışması sırasında sol dizimin ön çapraz bağlarının yırtık artıkları da cabası... Ha, bir de bir gece nöbet dönüşü kışla mutfağının önündeki zincire takılıp düşmek üzereyken sol elimi yere destek etme çabasıyla kendimi düşmekten kurtarırken, sol el bileğimde de ileride karpal tünel sendromu oluşturacak kalıcı bir arıza yarattığımı belirtmeyi de unutmayayım.
Gel zaman git zaman... Bugün 67 kiloyum (ama bence daha iyi görünüyorum :) ) ve sol dizimle sol el bileğim artık "bizimle ilgilen ve kendini yenile" diye ciddi uyarılar göndermeye başladı. Ben de bu uyarılara kulaklarımı tıkamayı bırakmaya başladım. Geçtiğimiz salı günü sol dizimden ameliyat oldum ve ön çapraz bağlarımı tamir ettirdim. Doktorum, MR'da görünmemekle birlikte dize girince menisküs yırtığım olduğunu da farkettiğini ve onu da temizlediğini söyledi. Ellerine sağlık. Aynı doktor sol el bileğimdeki karpal tünel sendromu için de operasyon yapacak, ama en az 1 ay sonra. Şimdilik ihtiyacım var sol elime, koltuk değneklerini kullanırken lazım oluyor.
Velhasıl-ı kelam, 2011'e yenilenerek giriyorum. Ama yenilenme başlayınca sol el, sol bacakla kalmaz. Zaten bana kalırsa, bu sol el, sol bacak meselesi benim içsel yenilenmemin dışarıya yansıması... Ya da tersi! Bu dışsal yenilenme, içimde de bir yenilenme yaratıyor. Her neyse, topyekün yaşıyor gibiyim bu yenilenmeyi. Ve sevdim geçirmekte olduğum bu dönemi. Evde koltuk değnekleri ve bilgisayar sandalyemle dolanıp durmayı, kendi iğnemi kendim yapmayı, ameliyat öncesi 10 yıllık Amerikan vizesi almış olmayı...

Ben sağ beynime sesini duyurması için daha çok izin verdikçe bedenim de hayatım da yenilenmeye başladı. Ve ben sevdim içinde olduğum bu dönüşümü.